Ne çiçekler, ne de bahar, Ben, Annemi özlüyorum… Ne sevdalık, ne meşk, ne yar, Ben, Annemi özlüyorum… Zalim kefen, kara toprak, Bırak dönsün, n’olur bırak! .. Kuruyorum yaprak yaprak Ben, Annemi özlüyorum… Damarımda yanar kanım, Öksüz kaldı dört bir yanım, Koskocaman bir adamım Ben, Annemi özlüyorum…   Sadri HAŞİMOĞLU (c) …

Ne sevmeyi bildin, ne sevilmeyi Bende sevda var da, sende vefa yok Hem bülbülü, hem gülü eyledin bizar Gönülde meşk var da, meyde sefa yok. İstersin kavuşmak mahşere kalsın Hak mıdır sevdiğim yadeller alsın Yaralı gönlüme kim derman olsun Bende yara var da, sende şifa yok Sadri HAŞİMOĞLU (c) Bu …

Para ile neler neler alırsın, Sevgiye açılmış kollar satılık… Bedeliyle ne ararsan bulursun, Yar koynunda kokan güller satılık… Bir kısmının peygamberidir para, İmanı, cenneti bankada ara, Sıra sıra dizilmişler pazara, Melekler, şeytanlar, kullar satılık… Zenginler, aşılmaz dağları aşar, Yoksul, düz ovada kaybolur, şaşar, Kimi cehennemde cenneti yaşar, Eğri, doğru, bütün …

Bilirmisin doğru nedir? “Doğru benim” diyenler var. Kan içip, ekmek yerine İnsan eti yiyenler var. Kula ceza vermek için, Hak yoluna ermek için, Yaratana varmak için, Kullarına kıyanlar var.   Sadri HAŞİMOĞLU (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması …

Seher yeli, al sevdamı, Git, dağlara anlat beni, Lale, sümbül, mor menekşe Der, bağlara anlat beni. Öfkem kında kendin biler, Dostum ağlar, düşman güler, Sesimi duymaz ölüler Sen sağlara anlat beni.   Sadri HAŞİMOĞLU (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması …

Bir devran tükendi, gelsen ne fayda Gerdeksiz bir gelin ol da öyle gel Ömürler bitiyor sessiz sedasız Davudi avazın sal da öyle gel Maşukum nerede? Sevdalım kimdi? Kirpiğin celladım, gözün hakimdi Kor ateş sevdalar ölmekte şimdi Mevtimde namazım kıl da öyle gel Ağlasam inlesem sana kar etmez Okyanuslar taşar zehirin …

Açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın En görkemli saatinde yıldız alacasının Gizli bir yılan gibi yuvarlanmış içimde kader Uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın Rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları Mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan Onu çok arıyorum onu çok arıyorum Heryerimde vücudumun ağır yanık sızıları Bir yerlere yıldırım düşüyorum Ayrılığımızı …

— Gurbet ademden kara, hasret ölümden acı. Ne zaman tükenecek bu yollar, arabacı? — Henüz bana “Yolunun sonu budur!” denmedi, Ben ömrümü harcadım, bu yollar tükenmedi. — Atları hızlı sür ki köye pek geç varmasın, Nişanlımın gözleri yollarda kararmasın. — Düştüğüm yollar gibi sonsuzdur benim tasam, Bekliyenim olsa da razıyım …

Canan gülüyor eski yerinde Canan ki gündüzleri gelmez Akşam görünür havuz üzerinde,         Mehtab, kemer taze belinde Üstünde sema, gizli bir örtü Yıldızlar, onun gülüdür elinde…

Son zamanların En büyük sevdalarını, Yaşıyorum ben. Sokaklara indim Kapı kapı.. dolaştım Acıların sevdaların Girmediği ev aradım Bulamadım.! Kendimi Dağlara vurdum Ferhatı gördüm. Koştum çöllere Dolaşırken Mecnundan Keremi sordum.. Son zamanların En büyük sevdalarını Yaşıyorum ben. Ay’a..Yıldızlara gittim Şirin’i,Aslı’yı,Leyla’yı sordum Kor Ateşler içinde Yanan yürekleri Güneşte gördüm.. Son zamanların En …