Vücuda kalıcı şekiller çizmenin tarihi ile ilgili kesin bir veri söylemek çok zor, çünkü binlerce yıl öncesine dayanıyor. Kamış ve yaprak boyalarıyla yapılmış Mısır mumyalarının vücutlarındaki şekiller, M.Ö. 2000’li yıllara ait olduğu söylenmektedir. Günümüzde dövme olarak adlandırılan bu geleneğin ilk uygulanış tarihiyle ilgili ise pek çok varsayım mevcut; ama binlerce yıldan beri çoğunlukla Kürtlerin yaşadığı Mezopotamya’da dövme yapılmaktadır. Mezopotamya’da eski dönemlerde her kabilenin ayrı bir dövmesi vardı. Her farklı dinin farklı simgeleri ve her aşiretin farklı dövmeleri olduğuna dair kesin bilgiler bulunmaktadır. Günümüzde ise bölgede geleneksel olarak sadece yaşlı Kürt kadınlarında görülen dövmeler, gençlerde pek görülmemektedir.
Farklı şekillerde söylenen ve her dilde farklı bir anlam bulan dövme halk dilinde Deq, daq, vesm, dövün, daki, daqi şeklindedir.
DEQ’LERİ YAPANLAR
Dövmeler; Şamanizm, paganizm, animizm, sabilik, Taoizm, Budizm, Manihaizm ve Zerdüştlük inançlarının derin izlerini içinde taşır. Dövme motifleri ve sembolleri aslında her biri birer hikâyeyi, öyküyü ve geçmişin sırlı, mistik ve mitolojik değerleri anlatmaktadır.
Dövme, bedene uyumlu bir boya maddesinin ömür boyu çıkmayacak biçimde derinin alt yüzeyine desenler halinde nakşediliş sanatıdır. Yapan kişiler yörede “karaçı” diye tanımlanan bir çeşit Roman(Çingene) asıllılardır. Bu kişiler Hindistan’ın Karaçi bölgesinden gelen ve yerleşik hayata geçemeyen kişiler olarak da biliniyor. Daha çok dans, müzik aletleri çalma gibi alanlarda tanınırlar. Bu kişiler yöre halkını ücreti karşılığında dövmelerle donatırlar. Şimdilerde revaçta olmayan ama geçici ve baskı dövmelerle yer değiştiren bu kültür halen genç erkekler tarafından işlendiği görülmüştür. Daha önce köy köy dolaşıp bu işi yapan karaçilere de pek rastlamak mümkün değildir. Bir nevi geçim kaynağıydı dövme sanatı. Köylerde ve şehirlerde dışladığımız bu insanlar bu şekilde geçim kaynaklarını da kaybetmiş durumdalar.
Dövme işini yapan erkeklere “dekkak”, bayanlara ise “dekkabe”, dövme yaptıran erkeklere “medkuk”, kadınlara “medkuke” denilmektedir.
DEQ’LERİN YAPILIŞI
Dövme boyası hazırlanır, bu boyanın hammaddesi yeni doğum yapmış ve kız çocuğu dünyaya getirmiş annenin sütü, hayvan ödü, lambanın isi ve bazı katkı maddeleri karışımıyla elde edilir. Dövme vücudun hangi bölgesine işlenecekse ince bir çöple şekli çizilir. Daha sonra üç, beş, yedi veya dokuz iğne ile şeklin üstü saatlerce iğnelenir. Deri altına geçilip her tarafa işlenir. Sonra bir hafta boyunca iğnelenen vücuttaki bu bölgeler kabuk tutar. Kabuk iyileşip kalktıktan sonra dövme ya da dek dediğimiz şekil ortaya çıkar.
Dövme yapımı sırasında tarifi olmayan bir acı hissedilmektedir; bu keyifli bir acıdır. Bu acı daha sonra bedenine güzellik katar. “JİN” hayal ettiğini, kendi vücuduna nakşetmenin mutluluğu, zarifliği ve soyluluğunu taşımaktadır artık.
DEQ’İ YAPAN KİŞİNİN ÖZELLİKLERİ
*Evlenmiş boşanmış birisi olmamalı.
*Sağlıklı olmalı,
*Ölü çocuk doğurmuş ya da çocuğu ölmüş biri olmamalı.
*Yapan kişinin kötü kaderinin dövme aracılığıyla yapılan kişiye geçtiği düşünülmekte, bu nedenle toplum tarafından kaderinin güzel olduğuna inanılıyor olmalı.
Daha önce dövme yapmış tecrübeli birisinin dövmeyi yapması, dövmeyi yaptıranın öncelikli tercihidir.
KADINDA VE ERKEKTE DEQ
Kadın ve erkek dövmesi farklıdır. Kadın zarifliğini ve güzelliğini göstermek için, erkek ise gücünü ve iktidarını göstermek için deq’i yaptırır.
Kadında ve erkekte deq vücudunun faklı yerlerine yapılır.
Kadında genellikle dövmeler; iki kaş arasına, yanak ve burnun üstüne, çene ve gırtlak bölgesine, ayak parmaklarının üstüne, karın bölgesine, sırta, ayak bileğinden dize kadar olan bölgeye, alt çeneden göğüs uçlarına kadar olan bölgeye yapılmaktadır.
Erkeklerin genellikle şakak bölgesi ve ellerin dış kısmına dövmeler yapılmaktadır.
KADINLARIN ALT DUDAKLARI NEDEN MAVİYE BOYANIR
Kadınların çoğunda, alt çenelerinde dövme görülmektedir. Bunun anlamı da, cariye bir kadının bir erkek tarafından dudağının ısırılmasına tepki olarak tüm kadınlar alt dudaklarını dövme ile kapatmışlardır. Cariyeye sahip çıkma amacıyla dudaklarının maviye boyanması eyleminden sonra bu gelenek olağan hale gelmiştir. Bu olaya tarihin ilk feminist eylemi de diyebiliriz.
DEQ’İ YAPMADAKİ AMAÇ
Dövmeyi yapmadaki amaçlar da farklıdır. Kimisi büyüden-kem gözlerden korunmak için, kimisi yitirdiği sevdiğini bedeninde ölümsüzleştirmek için, kimisi aşiretinin damgası niteliğini taşıdığı için, kimisi de mitolojik-dini süsü olduğu için vücuduna işler. Kültürel etkileşimin de bunda etkisi vardır. Kadınların vücutlarına kazıttığı her motif, her figür sembolik şifrelerle doludur. Araştırmacılara göre, dövmelerde ki şekillerin tümü, bir bakıma ana tanrıçanın kutsanmasına dayanır. Hayat kaynağı annenin doğurganlığını, döl ve bereketini, ceninin gelişim evrelerini ve nihayet hayat ve ölümü simgeler.
İnsanlar dövme şekillerine özel anlamlar yüklemişlerdir. Kimileri, Güneş ve ay şeklinde alınlarına yaptıkları dövmelerle kendilerinin güzel olduklarını anlatmaya çalışmaktadırlar. Ceylan şeklinde dövmelerde kadının kendisini ceylana benzetmesi anlamını taşır. Eldeki bütün bileği saracak dövmeler ise sadakat, bağlılık anlamına gelir. Ayak parmaklarına yapılan tarak ve makas şeklindeki dövmeler kısmetin açılması anlamını taşır. Kimi dövmelerde haç işareti, üçgen, dörtgen, beşgen, altıgen gibi şekillerde görülür.
YAPILAN MOTİFLERİN BAZILARI
Ay motifi: Yaşam kaynağını, sonsuz yaşam isteğini simgelemektedir.
Ceren motifi: Çene altından başlayarak, boyunda devam eden ve iki göğüste şekillenen ceren motifidir.
Tarak ve ayna motifi: Kadınlarda el üstü ve ayak bileklerinde rastlanan tarak ve ayna şekilleridir.
Halka motifi: Dövme desenleri arasında ayak bileklerinde halka motifleri önemli yer tutmaktadır.
Haç motifi: Haç motifi Hristiyanlığın bir simgesi diye bilinse de gerçekte bu motifin tarihi çok daha eskilere uzanıyor. Renkleriyle birlikte uğurlu yön bildirdiğine, kötü bakışların etkisini yok ettiğine inanılıyor. Ucu içe dönük okun deldiği daire ise döllenmenin bir göstergesi olarak doğurganlık ve bereketi simgeliyor.
Güneş motifi: Erkeklerin sağ şakaklarında dokuz noktayla yapılmış güneş kursu, onu taşıyanın her daim sağduyulu, akıllı ve zeki olacağına, ahirette yanmayacağına dair söylentiler çok yaygındır. Çok rastlanan güneş ve ay motifleri yaşam kaynağını, sonsuz yaşam isteğini simgelemektedirler. Güneş motifini genellikle bütün Yezidi kadınların alınlarında görülmektedir, bu da güneşe olan inanıştan kaynaklanmaktadır.
Hayat ağacı motifi: Kadınların boynundan göğsüne kadar inen hayat ağacı motifi Ana Tanrıça inanışından kaynaklanıyor. Hayat kaynağı annenin doğurganlığını, ceninin gelişim evrelerini ve nihayet hayat ile ölümü simgeliyor.