2. Dünya savaşındaki kamikazeler herkes tarafından bilinir. Kamikazeler ölüm pilotlarıydı. Patlayıcı yüklü uçaklar ile sabit hedeflere veya düşman gemilerine çarpmak suretiyle hedeflerini yok etmeye çalışan savaşçılardı. Kamikazelerin savaşa etkileri sınırlı olsa da psikolojik açıdan düşmanlarını büyük ölçüde olumsuz olarak etkilemiştir. Ölümü göze almış fanatiklerle savaşmak, herkesin harcı değildir. Batılı askerler eğitimlidir, iyi savaşır ama; zorda kaldığı zaman veya ölüm riski karşısında teslim olmayı daha mantıklı görebilirler. Japonlar ise daha farklı bir kültüre ve inanca sahiptirler. Yenilgiyi onursuzluk olarak görürler ve yenilmektense ölümü seçerler. Çoğunlukla son kurşun, son adam mantığıyla savaşırlar. Tarawa, Guadacanal, İwo Jima, Saipan, Okinawa bunun kanlı örnekleri ile doludur.
Japonlar savaşın sonlarına yaklaştıklarında özel jetler imal ettiler. Savaş boyunca tam 755 adet üretilen bu ölüm makineleri, kendisinden bekleneni pek veremedi.Bunlar, ikinci dünya savaşında, Japonların kamikaze saldırıları için kullandıkları roket motorlu “Uçağımsı” bombalardı. Bu araçlar tam anlamıyla uçak değildir. “Pilotlu Bomba” demek daha yerinde olur. Müttefikler tarafından alaycı biçimde “Baka” (Deli kız) diye adlandırılmış ve çağrılmışlardır. Ohka’lar (Pilotlu Bombalar) ana taşıyıcı uçağı olan bir “Mitsubishi G4M2E Betty” tarafından hedefine kadar taşınıyor, hedefe yaklaşıldığında ana uçağından ayrılarak 75 kilometreye kadar süzülüyor, sonra roket motorlarını çalıştırarak saatte 800 km hızla hedefine pike yaparak pilotu ve 1200 kiloluk patlayıcısıyla birlikte hedefini de yok ediyordu.
Ohka’lar savaş boyunca hedefine varmadan hiç düşürülemedi. Ancak zırhsız Betty’ler daha Ohka’larını gönderemeden müttefikler tarafından kolayca ve büyük sayılarda avlandığı için, kamikaze saldırılarının önemli bir kısmı başarıya ulaşamamıştır. İlk seferlerinde bütün Betty’ler düşürülmüş, sadece 1945 te talihsiz bir ABD Destroyeri olan USS Mannert Abele, bu pilotlu bombanın ilk ve tek kurbanı olmuştur.