Anasayfa / Dağarcık / Bilgi Demeti / Oltu Şura Hükumeti

Oltu Şura Hükumeti

Osmanlı Devleti yıkılınca ;Batı Trakya, Kars ve Oltu’da bağımsız devletler kuruldu. Oltu Şura Devleti de bunlardan biri idi.

Talih zebun, düşman kavi, dostun olmadığı 1876-1877 Osmanlı Rus savaşıyla birlikte savaş tazminatı karşılığında Batum , Ardahan ve Oltu Ruslara verildi. Böylece acılı bir kırk yıl Oltu ve Ardahan , Kars düşman işgali altında kaldı.

Bu dönemde Ruslar yayılmacı ve asimileci politikalarını sürdürerek bölgede Türk ismini kullandırmamaya, buna karşılık insanları Müslüman olarak sınıflandırırken , Gürcü, Rum ve Ermenileri öne çıkarmaya çalıştılar. Özellikle açtıkları okullarda bütün tedrisatın Rusça olmasına dikkat ettiler.

Türkler bu dönemde mahalli medreselere giderek dinlerini öğrenmeye çalışıp, Rus okullarına gitmemeye özen gösterdiler. Ancak zaman zaman Türklerden de gidenler olmuş ve bunlar idari teşkilatlarda azda olsa görev almışlardır. Özellikle 1914-1918 Birinci dünya savaşı esnasında bölge çok sıkıntılara maruz kalmış 1917 Ekim devrimiyle birlikte Ruslar bölgeden gidince Ermeniler işi azıya almış ve büyük çaplı katliamlara girişmişlerdir.

Ermenilerin bu acımasızlıklarına karşılık  bölgede faaliyet yapan  “Bakü İslam Cemiyesi Kardeş Kömeği Teşkilatı” gerek Oltu ve yöresinde gerekse Erzurum ve çevresinde çok ciddi maddi ve manevi yardımlarda bulunmuşlardır.

Bakü İslam  Cemiyesi Hayriyesi’nin Oltu şubesi başkanı İsmail Nazaralioğlu 1917 yılından itibaren Yusuf Ziya Bey ve arkadaşlarıyla gizli toplantılar yaparak Oltu İslam Komitesini oluşturdular. Bu Cemiyet gizli olup amacı Ruslar tarafından Oltu’ya getirilip yerleştirilen Ermenilere Oltu ve yöresini vermek olan bu palana karşı bölgedeki halkı aydınlatmak , bilinçlendirmek ve teşkilatlandırmak ve silahlandırmaktı. Bu çalışmalar meyvesini kısa sürede vererek amacına ulaştı. İslâm komitesi, Oltu’da idareyi ele geçirmek ve Ermenilerin askerî üstünlüğüne son vermek için hazırladığı milis kuvvetleri ile harekete geçti. 27 Ocak 1918’de duruma hakim oldu. Böylece 40 yıllık esaret sona eriyordu.

Resim: Oltu Şura Hükumeti Mührü

Osmanlı Devleti, 3 Mart 1918’de Bolşevik Rusya ile imzaladığı Brest-Litowsk Antlaşması ile Doksan üç Harbi’nde kaybettiği yerleri geri almaya hak kazanmıştı. Bu nedenle Rus askerleri bölgeden çekilirken, meydanın kendilerine kalacağını zanneden Ermeniler, çevrede tüyler ürpertici cinayetler işlemeğe başladılar. Bu arada Türk Ordusu yukarıda adı geçen antlaşma gereği Erzurum üzerinden Oltu, Göle ve Ardahan’a kadar gitmek üzere harekete geçti.
Ermeni taşkınlıkları Oltu İslâm Komitesi’nin sabrını taşırmıştı. 12 Mart 1918’de toplanan komite Ermenilerin derhal sınır dışı edilmesine karar verdi. Önce Ermenilere silahlarını bırakıp teslim olmaları teklif edildi. Bu teklifir eddeden bazı Ermeniler, özellikle şehir dışına çıkıp Cücürüs ve Tamrut tepelerinde savaş düzeninde mevzilendiler. Kısa bir çarpışmadan sonra bozguna uğrayan Ermeniler dağlara sığındı. Türkler tarafından, kendilerine dokunulmayacağına dair söz verilince silahları ile beraber teslim oldular. Bunun üzerine, İslâm Komitesi, Ermenileri sınır dışı ederek Oltu’yu Ermenilerden temizlemiş oldu. 25 Mart 1918 yılında 5. Kafkas Tümeni Oltu’ya gelerek  muhtemel gelişmelerinde önü kesilmiş oldu . Oltu İslam Cemiyeti bütün yetkileri Osmanlı Ordusuna devrederek görevi Bıraktı. Mürsel Bey Ardahan’a doğru giderken Yönetimi Yusuf Ziya Beye bıraktı. Böylece Yusuf Ziya Bey Oltu Kaymakamı oldu.

 

 

 

 

 

 

 

Resim: Yusuf Ziya Bey

Karsta kurulan “Cenûbigarbi Kafkas Hükümeti’nin” İngilizler tarafından dağıtılmasından sonra Oltu’nun Kars’la ilişkisi kesilince, Oltu İslâm Şûrası; memleketi sonuna kadar savunma ve düşmana teslim etmeme kararı aldı. Bunun için de bağımsız “Oltu İslâm Şûra Hükümeti“ni kurdular. Hükümet başkanlığına da yanda resmi bulunan Yusuf Ziya Bey getirildi.
“Oltu İslâm Şûra Hükümeti“, Karınca Düzü’nden Kaleboğazı’na, Artvin’den Bardız ve Narman yaylalarına kadar olan bölgede faaliyet gösterdi.
Bölgede oturanlar bundan sonraki bir yıllık dönemde çok hareketli olaylar yaşadılar. Bir taraftan Ermeniler, bir taraftan Rumlar, diğer taraftan da onların koruyucusu İngilizler ile sürekli mücadele ettiler. İngilizler “Oltu Şûra Hükümeti’ne” baskı yaptılar. Hükümeti yöneten Oltu İslâm Şûrası bu baskılara boyun eğmediği gibi, 12 Kasım 1919’da “Yüce Maksat Programı“nı tespit ederek her tarafa ilan etti.
Bu programda; millî saadetin temini için bütün Müslümanların “Albayrak” altında birleşmeleri, esas gayenin İslâm hakimiyetini yaşatmak olduğunu, Oltu’yu yüce halifelik makamına bağlamak için çalışılacağı, bölge halkını Rum, Ermeni ve Gürcü zulmünden kurtarmanın bir görev olduğu vurgulandı. Yine bu programda İslâm Şûrası, “Oltu İslâm Terakki Fırkası” adını alıyor, bayrağı ve mührü tespit ediliyordu. 63 delege bu programa sadık kalacaklarına dair Kur’an-ı Kerim üzerine yemin ederek imzaladılar.

  “11 Mart 1920’de Şûra Hükümeti, Yasin Haşimoğlu ile Rüstem Bey’i, İstanbul’daki Meclis-i Mebusan’a katılmak ve İtilaf Devletleri temsilcileri ile görüşmek üzere delege seçti. Hatta Avrupa Barış Konferansı’nda Oltu’yu temsil etmek üzere Yasin Haşimoğlu’na bir de vekalet verdiler. Ertesi günü Oltu’dan milletvekili olarak hareket eden bu şahıslar Erzurum’a geldiler. Daha buradan ayrılmadan 16 Mart 1920’de İstanbul’un işgal edildiğini ve Meclis-i Mebusan’ın dağıtıldığını öğrendiler. Bunun üzerine Erzurum’da Kâzım Karabekir Paşa ve “Vilayet-i Şarkiyye Müdafa-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti” üyeleri ile görüşmeler yapıldıktan sonra İstanbul’a gidilmekten vazgeçildi. Rüstem Bey Oltu’ya geri döndü”.
23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara’da açılınca, Oltu İslâm Şûra Hükümeti, Erzurum’da bekleyen Yasin Haşimoğlu’nun TBMM’ne katılmak üzere Ankara’ya hareket etmesini istedi. 17 Mayıs 1920’de Yasin Haşimoğlu TBMM’ne katıldı. TBMM kendisini “Oltu Sancağı” Milletvekili olarak kabul etti. Aynı oturumda Oltu’nun Anavatanla birleştiği alkışlarıyla ilan edildi. Böylece 13 aylık bağımsız “Oltu Şura Hükümeti” sona erdi.

Resim: Yasin Haşimoğlu

Bölgede önemli görevler üstlenenTahirbeyzade Yusuf Ziya Bey, Tahirbeyzade Yasin ve Salim Beyler (Haşimoğlu), Şakirof Ahmet Efendi, İzzet Bozkurt Bey, Molla Bilal, Hıfzızade Hüseyin Sırrı (H.Köycü), Edobeyzade Tahir, Bozkurt Bey, Ahmet Naci Bey, Bahri Bey, Arslan Bey, Nizamettin ve Maksut Beyler, Halit ve Asker Beyler ve Narman müdafaasında gösterdiği başarıyla Mahmut Çavuş ve gayretleri,emekleri geçmiş olanları rahmetle,  şükranla anmaktayız.

Kaynaklar:
Doç.Dr. Erdal Aydoğan, Oltu Şura
Hükümeti ,Salkım Söğüt Yayınları.Erzurum
Sabit Akın Zaimoğlu (Yüksek Lisan
Tezi) (2007). “Oltu Şura Hükumeti” Konya
Tarih Yolunda Erzurum, Muhtelif
Sayıları, 1959

Hakkında Admin

Buna da bakabilirsiniz

Tutankamon’un laneti neydi?

Öyle bir şey yoktu. Bunu gazeteler uydurmuştur. 1922’de Howard Carter tarafından keşfedildiğinde, Tutankamon’un mezarına giren …

Bir cevap yazın