Sevdalı akşamlar tekin değildir
Pek dolaşma gönül viranesinde
Gururlu güneşler boyun eğildir
Şaka yoktur aşkın efsanesinde
Çok mutlu yıldızlar çıktı çığırdan
Farkı yoktur aşıkların sağırdan
Önce dumanları başlar ağırdan
Şaka yoktur aşkın efsanesinde
İhtimal vermezsin, hem inanmazsın
Ateşler sarmıştır, sen uyanmazsın
Mest olduktan sonra artık yanmazsın
Gönlüm gibi hikmet peymânesinde
Taptığın mihraplar çöker bir anda
Her şey olmuş bitmiş gibi meydanda
Tutuştu çırağlar, sevda devranda
Yanıyorum sazın teranesinde
Bir serseriyim ki dur aman bilmem
Kalbinden başka hiçbir mekân bilmem
Gök kandil olmuşum, âsumân bilmem
Bir mazi gözlerin meyhanesinde
Karanlık zülfünü bir görmek için
Göz kanat olmuştum cin melek için
Bana yeter artık buselik için
Hatıra telleri dil şânesinde
Gönül rebâbında olamaz düzen
Aşkım bu yıldızı yüzünden süzen
Buluşuruz yarın geceye Neyzen
Cananın kalbinde, gam lânesinde